Amasya deyince aklımıza serin bir nehrin kenarında hemen
önünde, bin yılların kral mezarlarının hemen önünde, Ferhat’ın Şirin için deldiği dağın eteklerinde
cennet mekanlarını anımsatan evler gelir. Bu evler koskoca bir kültürün,
yüzyıllar içinde oluşmuş ve geçerliliği devam eden bir medeniyetin vitrini
gibidir.
Amasya evleri sokak dokusu şekliyle genellikle yan yana, sırt
sırta ve bitişik nizam olarak yapılmıştır. Müstakil yalı tipinde yalılara da
rastlanmaktadır. Evler daha çok bodrum üzerinde bir yada iki kat olarak
yapılmıştır. Amasya evlerinin temelinde taş, ikinci katlarında ise ahşap çatkı
arasına kerpiç doldurulmuştur. İç ve dış yüzeyler samanlı çamur yada kendirli
kerpiçle sıvandıktan sonra badana edilir. Amasya evlerinde karakteristik çatı
formları bulunur. Genelde kırma çatı yada beşik çatı denilen iki çeşit yapı
oluşturulmuştur. Çatıların üzeri oluklu alaturka kiremitle örtülüdür.
Bunların yanında birinci ve ikinci kat üzerine yapılmış ‘şahnişirin’li,
(üç tarafı pencereli, çıkma tarzı cumbalı) evlerede rastlanır. Haremlik ve
selamlık olarak düzenlenen evler genelde avlulu ve bahçelidir. Bahçe, haremlik
ve selamlık arasında kalmakta, burada ocak ve su kuyusu bulunmaktadır. Evlerde bahçe
ortada yer alır, böylelikle evler dışa kapalı bir görünüm almaktadır. Bahçeden konuta
geçiş, bahçe içerisinde yer alan Arnavut kaldırımlarından sağlanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder